-
1 ground rent
arsa kirası, arazi kirası* * *arsa kirası -
2 квартплата
ev kirası* * *жkira (ücreti); daire / ev / konut kirası -
3 ground lease
n. arsa kirası, arazi kirası -
4 ground lease
n. arsa kirası, arazi kirası -
5 Wohnungsmiete
konut kirası; ( im Wohnhaus) daire(nin) kirası -
6 фрахт
м( плата) navlun °, gemi kirası -
7 квартирная плата
Турецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > квартирная плата
-
8 building lease
hasılat kirası -
9 cellarage
n. bodrum, mahzenlik yer, mahzen kirası -
10 how much does it cost to rent a wet suit per day
dalış kıyafetinin günlük kirası ne kadarEnglish-Turkish dictionary > how much does it cost to rent a wet suit per day
-
11 quitrent
n. derebeylik döneminde mülkün itibari kirası -
12 stallage
n. stand ücreti, tezgâh kirası -
13 what is the fee to rent a court
bu kortun kirası ne kadarEnglish-Turkish dictionary > what is the fee to rent a court
-
14 building lease
hasılat kirası -
15 cellarage
n. bodrum, mahzenlik yer, mahzen kirası -
16 how much does it cost to rent a wet suit per day
dalış kıyafetinin günlük kirası ne kadarEnglish-Turkish dictionary > how much does it cost to rent a wet suit per day
-
17 quitrent
n. derebeylik döneminde mülkün itibari kirası -
18 stallage
n. stand ücreti, tezgâh kirası -
19 what is the fee to rent a court
bu kortun kirası ne kadarEnglish-Turkish dictionary > what is the fee to rent a court
-
20 warm
1. adj ılık, sıcak; Essen sıcak;mir ist warm bana sıcak geldi; ben üşümüyorum;fam ich kann mit ihm nicht warm werden ben ona ısınamadım;warm halten sıcak tutmak;sich (D) jemanden warm halten b-le iyi ilişkileri korumak;warm stellen, warm machen ısıtmak2. adv fam: die Wohnung kostet warm … dairenin kirası ısıtma dahil …
- 1
- 2
См. также в других словарях:
ev kirası — is. Kiralanan ev için ödenen para Bu sekiz liranın içinden hem ev kirası veriyorlar hem de para biriktiriyorlar. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
hasılat Kirası — Kiraya verenin, bir bedel karşılığında, hasılat veren bir malın veya hakkın kullanımını kiracıya bıraktığı sözleşme; ürün kirası … Hukuk Sözlüğü
ayak kirası — is. Ayak teri … Çağatay Osmanlı Sözlük
diş kirası — is., esk. 1) Sarayda, zengin konaklarında iftardan sonra konuklara verilen armağan veya para Ziyafet sofrasında yiyip içen bir sofra gibi diş kirasını da düşünür. R. Enis 2) Bir kimseye fazladan verilen para, armağan vb … Çağatay Osmanlı Sözlük
maden kirası — is., huk. Maden işletilsin veya işletilmesin devlete verilen para … Çağatay Osmanlı Sözlük
maden kirası — Maden işletilsin veya işletilmesin devlete verilen para … Hukuk Sözlüğü
kira — is., Ar. kirāˀ 1) Bir konutun, bir mülkün veya taşıt gibi herhangi bir şeyin belli bir bedel karşılığında, bir süre için sahibi tarafından başkasına verilmesi, icar Eski kirayı yükseltiyorum, isterseniz gidin mahkemeye. Ç. Altan 2) Bu biçimde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayak teri — is., tıp 1) Ayak parmakları arasından çıkan pis kokulu salgı 2) Hizmet için bir yere gönderilen kimseye verilen ücret, ayak kirası Hastayı iyi bulmak, aşağıda bekleyen hekimi, ayak teri verip savmak, çılgın bir arzu hâlinde birdenbire içine… … Çağatay Osmanlı Sözlük
GALLE — Mahsul geliri. Ekin, irat, gelir. * Akarât kirası. * Hammaliye kirası. * Susamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ayak — is., ğı, anat. 1) Bacakların bilekten aşağıda bulunan ve yere basan bölümü 2) Bacak 3) Birtakım şeylerin yerden yüksekçe durmasını sağlayan dayak, destek veya bunlardan her biri İskemlenin bir ayağı kırık. Bu köprünün dört ayağı var. 4) Vücudun… … Çağatay Osmanlı Sözlük
diş — is. 1) Çene kemiklerinin üstüne dizili, ısırıp koparmaya ve çiğnemeye yarayan sert, beyaz organlardan her biri 2) Çark, testere, tarak vb. çentikli şeylerdeki çıkıntıların her biri Çarkın dişleri tebessüm eder gibi tatlı bir ses çıkardı. S. F.… … Çağatay Osmanlı Sözlük